Tuesday, March 30, 2010
Sunday, March 28, 2010
BR1 Street Art in Turin, Italy Represents Muslim Women
Post-it: Ne kadar kira ödüyorsun?
July 27th, 2009
mr. watson, come here
Thursday, March 25, 2010
koray kantarcıoğlu
koraykantarcioglu.com
şehre farklı bakışlar, şehirde dolaşmak gibi konular bağlamında incelenebilir. özellikle conditioner serisi.
göbecik
Sulukulelilerin bitmeyen çilesi
Aslında Sulukule'deki evlerin bir bölümü 1956-57 yıllarında Vatan Caddesi (Adnan Menderes Bulvarı) yapılırken istimlak edilmiş, DP iktidarı yeni bir yol yapımı için 1959 yılında kalan evleri de yıkmaya karar vermiş. Ancak bu projenin 27 Mayıs darbesiyle durduğu anlaşılıyor.
Bazı kaynaklar Sulukule'deki eğlence hayatının 50'li ve 60'lı yıllarda altın çağını yaşadığını, başta Zeki Müren ve Müzeyyen Senar olmak üzere çok sayıda ünlünün eğlence için mahalleyi tercih ettiğini yazıyor. Bölgenin en önemli geçim kaynağı olan "eğlence evleri" 90'lara kadar faaliyetlerini sürdürdü. Ancak bu evleri kapatmak eski polis müdürü ve belediye başkanı Sadettin Tantan'ın özel takıntısıydı. Evleri kapatmak için büyük çaba gösteren Tantan, bu emeline 1994 seçimlerinde Fatih Belediye Başkanı olduktan sonra ulaştı. Eğlence evlerinin kapanması Sulukule halkını birdenbire bir yoksulluğun içine itti.
Son kentsel dönüşüm projesiyle evlerinden edilecek olan Romanların mahalleye yerleşme tarihi ise kesin değil. Bir iddiaya göre Romanlar ilk kez 11'inci yüzyılda Hindistan'dan Sulukule'ye gelmiş, ancak falcılık ve büyücülük yaptıkları gerekçesiyle Ortodoks Kilisesi tarafından sur dışında yaşamaya zorlanmışlar. Daha çok dillendirilen diğer iddiaya göre ise 1453'teki fetihten sonra Fatih'in emriyle İstanbul'a getirilen Romanların bir bölümü Sulukule'ye yerleştirilmiş. Sulukule halkı geçen yıl yapılan eylemde "Biz en İstanbullunuzdan daha eski İstanbulluyuz" pankartı taşıyarak bu durumu hatırlatmıştı.
Tuesday, March 23, 2010
Sunday, March 21, 2010
çingeneler
http://www.arkitera.com/news.php?action=displayNewsItem&ID=51278
Fatih Pınar
Foto Muhabiri & Fotoğraf Sanatçısı Fatih Pınar Kadir Has Üniversitesi Fotoğraf Kulübü, [khüfk], 'nın konuğu oluyor. Fotoröpörtajlarıyla zihinlere kazınan, ses ve fotoğraf beraber kullanımıyla multimedya işler hazırlayan Fatih Pınar 24 Mart Çarşamba saat 12:00'de D 105'te bizlerle olacak.
http://www.fatihpinar.com/ adresinden zevkli çalışmalarını inceleyebilirsiniz. Özellikle Tarlabaşı ve Minibüste serilerini Multimedyadan görmenizi tavsiye ederiz.
Çarşamba günü bekliyoruz.
Bilgi & İletişim için: sb@serhatbayram.net
[khüfk]
Kadir Has Üniversitesi Fotoğraf Kulübü
http://www.facebook.com/home.php?#!/event.php?eid=110684508946181&ref=mf
Thursday, March 18, 2010
ali taptık
ilham verici olabilir.
http://www.alitaptik.com/
Tuesday, March 16, 2010
konuşma
Fatih Pınar
17 Mart 2010 Çarşamba
11.00
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (Fındıklı Kampüsü), Mimarlık Fakültesi Video Konferans Salonu
Fatih Pınar, "1998 yılından bu yana aylık yayınlanan Coğrafya dergisi ATLAS için fotoröportajlar üretiyor. Sosyal, kültürel ve politik konular üzerine yoğunlaşan Pınar’ın 20 farklı ülke ve Türkiye’den 90’ın üzerinde ana konusu ATLAS dergisinde yayımlandı. Bu çalışmalarından yirmisi kapak konusu, dördü özel ek olarak yayımlandı. Özellikle Anadolu’da ve Ortadoğu’da yaşayan halklar üzerine yoğunlaşan Pınar, modernleşme süreciyle kaybolmaya yüz tutan kültürleri belgelemeye ve egemen kültürün yaşamın dışına itip görmezden geldiği hayatları gösterebilmeye çalışıyor. 2002 yılı nisan ayında ikinci intifada’nın ilk günlerinde Filistin’e gitti. 2003 yılında Irak işgalini fotoğrafladı. 2005 yılında NTVMSNBC haber portalı için İstanbul üzerine 11 multimedya çalışması foto-röportaj üretti. Halen Bianet haber portalı için İstanbul’un yenilenecek olan semtlerini belgeleyen bir fotoröportajlar serisi yapıyor. Bu çalışmalarını ses kayıtlarıyla eşleştirerek multimedia tarzında hazırlıyor."
Sunday, March 14, 2010
muto by blu
MUTO a wall-painted animation by BLU from blu on Vimeo.
The new short film by Blu
an ambiguous animation painted on public walls.
Made in Buenos Aires and in Baden (fantoche)
http://www.blublu.org/
http://www.blublu.org/sito/video/muto.htm
music by Andrea Martignoni
produced by Mercurio Film
assistant: Sibe
legolama
Alman sanatçı Jan Vormann Berlin başta olmak üzere birçok şehirde savaştan etkilenmiş binalara legolarla yama yapıyor.
http://www.dispatchwork.info/
Monday, March 8, 2010
Sunday, March 7, 2010
Friday, March 5, 2010
Asuni’nin Elleri Esmer
Sardunya Adası/İtalya
Sıra dağlarla çevrili, geniş bir vadinin ortasında, cep telefonsuz, internetsiz, sessiz, kasvetli, 200 haneli bir mahrumiyet bölgesi Asuni. Orada insanlar kendi ekmeğini ve şarabını yapıyor, domatesi ve biberiyle besleniyordu...
O yaz adada bir film festivali düzenlenmekteydi ve Eylem Kaftan da gösterilecek filmiyle beraber oraya davetliydi. En büyük sıkıntısı halktan kimsenin ne İngilizce ne de Fransızca biliyor olmasıydı. Adaya ilk geldiği saatlerde o sessiz hayatları keşfetmeye koyulduğunda aniden, yüksek bahçe duvarına kocaman siyah beyaz bir fotoğraf asan bir kadına çarptı gözüne. Fotoğrafın üstünde, açılmış bir çift avuç vardı. Saçları ensesine kadar kesilmiş bu güleç kadın, tüm sakinliğiyle resmi çakmaya çalışıyordu. Dili döndüğünce ne yaptığını sorsa da net bir karşılık alamadı. Bu bir çift avuç üzerinde tuhaf bir etki yaratmıştı.
Bisikletiyle gezinmeye devam ederken incir ve nar ağaçlarının arasında bir başka evin üst katında gene aynı fotoğrafı fark etti. Bu kez daha yaşlı ve alyanslı bir çift eldi. O an insanlar sözleşmiş gibi evlerinin önüne fırlayıp benzer fotoğrafları çiviyle çakmaya başlamıştı. Kafasını çevirip baktığında telaşlı bir sevinçle evlerin ön cephelerinde kimi yaşlı, kimi genç aynı el fotoğraflarını asıyorlardı.
Gecenin sonunda nihayet anlaşabildiği birilerini bulduğunda fotoğrafların hikâyesini öğrendi. Her şey üç yıl önce kasabadaki insanların birer birer kanserden ölmesiyle başlamıştı. Bu ani ölümlere birçok açıklama gelmişti, çoğu çevrede zararlı maddeler bulunduğuna dairdi. Kasabayı sonradan terk edip başarılı bir fotoğrafçı olmuş bir sanatçı ise ‘Hayır, demişti hiçbiri değil. İnsanlar can sıkıntısından ölüyorlar! Eğer insanlara yapacak bir şeyler bulursak bu onlara şifa verecektir’ demiş ve bu fotoğraf projesini başlatmıştı. Köydekilerin her birinin ellerininin resimlerini çekmiş, onlardan ne zaman kasabaya birileri gelse fotoğrafları sanki yerel bir bayramda bayrak asar gibi asmalarını istemişti. Bu kez film festivalinden dolayı hoparlörle herkesten ellerini asmaları istenmişti. Fotoğrafçının burada yaptığı şey bu sanat projesi aracılığıyla kasaba sakinlerinin de bu projeye dâhil olmasını sağlamaktı. Fotoğraf projesiyle beraber film festivali, şiir ve edebiyat günleri, bir de müze açmışlardı. Bütün bunlar köyün sakinlerinin cebinden çıkan parayla olmuştu. Zaten bu köyde para harcamak imkânsızdı…
“Sabaha kadar insanlarla şarap içip, sinemayı, kişisel tarihlerimizi, sanatın üzerindeki baskıları ve özgürlüğü konuştuk. O an kendi ülkemdeki kendi köylerimi düşündüm. Bin haneli köylerde değil sinema, yolu, sağlık ocağı bile olmayan o köyleri. Burada da kadınlar ekmeklerini arka bahçelerinde yapıyorlardı. Ama uluslarası bir festival düzenleyebiliyorlar ve taa İstanbul’dan beni çağırabiliyorlardı. “
"Eylem Kaftan"
a/b
sergi ile ilgili radikalin haberi.
Wednesday, March 3, 2010
discussions and critical reading
- complete the reading on time, and
- critically analyze the reading. The primary goal of critical reading is to identify the author's interpretation and evaluate the evidence and influences leading to that conclusion. Never assume a "passive" position when reading a text. To fully comprehend and understand any reading, ask the following questions:
Timothy J. Gilfoyle, Associate Professor of American History
Monday, March 1, 2010
aktif kollektif
İşleri çoğunlukla Kadıköy ve Moda taraflarında yer alıyor, ancak Taksim' in birkaç yerinde de kollektifin işlerine rastlamak mümkün.
O zaman bakalım: http://aktifkollektif.blogspot.com/